Tarih: 05.08.2025 15:00

TOPLUMA İKİNCİ ÇAĞRIMIZ: MAFYALARIN GÖLGESİNDEN SIYRILARAK GERÇEK DEMOKRASİYE, ÜRETİME VE ADALETE YÜRÜYELİM!

Facebook Twitter Linked-in

Değerli Vatandaşlarımız, Kıymetli Halkımız,

Bugün Türkiye'miz, sadece ekonomik krizle, adaletsizlikle ve hukuksuzlukla değil, çok daha derin ve sinsice işleyen bir problemle boğuşmaktadır: Mafya egemenliği. Açlık, susuzluk ve kıtlığa mahkûm edilen, rekabetçi üretimden uzaklaştırılan halkımızın bu acı kaderi, sorumluların özgeçmişine bakılmadan anlaşılamaz. Gelin, sözde "açılım, çözüm, barış, kardeşlik, terörsüz Türkiye" gibi süslü ambalajlarla sunulan, ancak temelinde halkımızı temsil etmekten uzak kişilerin oluşturduğu komisyonların ve iktidar odaklarının gerçek yüzüne bir göz atalım.

Gerçekler Acıdır: Türkiye'mizdeki Çarpık Tablo!
Dünyanın hiçbir ülkesinde aşağıdaki manzarayla karşılaşamazsınız:
* Tarımda İntihar: Köylülerimiz temel gıda ihtiyaçlarını semt pazarlarından, marketlerden karşılarken, kendi ürettikleri tarlada çürümektedir. Tarla ile pazar arasındaki fiyat farkı on katına ulaşmış, üretici bitirilmiştir. Kendi iç pazarımızı, üreticimizi zora sokacak şekilde diğer ülkelere açmış, tarımımızı felç etmişlerdir.
* Finans Faizi Köleliği: Ekonomilerimizin dinamiği üretici yerine bankaların insafına terk edilmiştir. ABD Başkanı Trump'ın dahi %3 faizle borçlarını çeviremeyeceğini söylediği bir dünyada, Türkiye'nin dolar bazında %40 borçlanma faizi ödemesi, tam bir soygundur!
* İkinci Sınıf Ülke Muamelesi: Girdiğimiz her ittifakta ikinci sınıf bir ülke muamelesi görmekte, müttefiklerimizden ithalat ve ihracatta ambargo ve kota uygulamalarına maruz kalmaktayız. Hatırlatırız ki, başta ABD olmak üzere müttefiklerimize gönderdiğimiz mektuplarda, "Bize güvenmediğinizi kanıtlayacak şekilde diğer müttefiklerinizden daha az etkili silah sistemleri vermeye devam ederseniz, bu halkı kaybedersiniz!" mesajını açıkça ilettik. Haksız CAATSA yaptırımlarının derhal kaldırılmasını ve Türkiye'nin kayıplarının tazmin edilmesini talep ettik!

Her siyasi parti benzer çözümler üzerinden propaganda yürütse de, sorunlarımızın bu derin temeline inmekten kaçınmaktadırlar. Peki, bu sorunların temelinde ne var?

Üretim ve Finans Kadromuzun Açık Teşhisi: Ülkenin En Büyük Engeli MAFYA EGEMENLİĞİ!

Ekonomimizin her sektöründe yer alan üretici kadromuz ve finans sektöründeki yatırımcılarımız, ülkemizin önündeki en büyük engelin, devlet ve toplumsal yapının kılcal damarlarına sızmış mafya egemenliği olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu mafyatik yapılar, kendilerini çeşitli kimliklerin ardına saklayarak milletimizin değerlerini istismar etmekte, devlet kaynaklarını sömürmekte ve adalet mekanizmasını felç etmektedir:

* SÖZDE TÜRKLÜĞÜ TEMSİL EDEN ÜLKÜCÜ MAFYA: Batı Dünyasının Türk Dünyası ile kurduğu ilişkilerde rol alarak, Türkiye'ye tahsis edilen kaynakların üzerine çöküyorlar. Vatanseverlik kisvesi altında kendi ceplerini dolduruyorlar.
* SÖZDE KÜRTLERİ TEMSİL EDEN DEM PARTİ MAFYASI: Bütün hükümetlerin zaafı olan gecekondulara tapu dağıtımıyla rant sağlamış, hal mafyalarıyla halkın ekmeğini çalmış, turizm alanlarını işgal ederek milli serveti yağmalamışlardır. Hatta, MHP'li kamu görevlileriyle kamu ihalelerine ortak olarak kirli bir çıkar birliği oluşturmuşlardır.
* SÖZDE İSLAMİ TEMSİL EDEN CEMAAT - TARİKAT MAFYASI: Vatandaşlarımıza "bu dünyanın yalan olduğunu" propaganda ederken, kendileri bu dünyada cenneti yaşamaktadırlar. Dini istismar ederek yoksulluğun ve adaletsizliğin yaygınlaşmasına çanak tutmuşlardır. Unutulmamalıdır ki, FETÖ gibi yapılar da dini motifleri kullanarak devlete sızmaya ve teokratik bir düzen kurmaya çalışmıştır.
* SÖZDE ATATÜRKÇÜ, ALEVİ - KOMÜNİST MAFYA: Atatürk'ün fikirlerini ideoloji haline getirip, Atatürkçülüğü çağdaş dünyanın bir tehdit olarak algılamasına zemin hazırlamışlardır. Temelde komünizme dayalı din karşıtlığını laiklik olarak pazarlayarak toplumsal ayrışmayı derinleştirmişlerdir. Askeri darbelerle yürütülen sözde demokratik dönemde kamu kaynaklarını sorumsuzca kullanmış, milletin malını çarçur etmiştir.

Peki, Ana Muhalefet Neden Bir Umut Olamıyor?
Türkiye'nin içinde bulunduğu bu derin ekonomik kriz ve ulusal birliğimize yönelik tehditler karşısında, maalesef ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de iktidara güçlü bir alternatif olarak algılanmakta zorlanmaktadır. Bunun temel nedenleri açıktır:
* Kimliksel Algı Bariyeri: Cumhuriyetin kurucu partisi olmanın getirdiği tarihsel yük ve laiklik vurgusu, partinin özellikle muhafazakar ve dindar kesimlerdeki "devletçi", "laikçi", hatta "din karşıtı" algısını kırmasını engellemektedir. Bu durum, toplumsal fay hattının ötesine geçerek geniş kitlelere ulaşmasını zorlaştırmaktadır.
* Yetersiz Ekonomik Vizyon: Halkın temel beklentisi olan ekonomik krize karşı somut, uygulanabilir ve ikna edici bir çözüm programı sunmakta zorlanmaktadır. Ekonomi yönetimi konusundaki uzman kadro algısı da henüz yeterince güçlü değildir.
* Liderlik ve Parti İçi Çalkantılar: Karizmatik liderlik eksikliği ve parti içindeki değişim süreçlerinin yarattığı istikrarsızlıklar, "tek adam" figürünün baskın olduğu bir siyasi iklimde partinin iktidara hazır bir imaj çizmesini engellemektedir.
* Muhalefet Tarzı ve İletişim Zafiyeti: Muhalefet tarzının zaman zaman "eleştiriye odaklanma" ve "çözüm üretmekten uzak kalma" şeklinde algılanması, iktidar karşısında halka gerçek bir alternatif sunmada yetersiz kalmaktadır. Ayrıca, mesajlarını geniş kitlelere ulaştıracak etkili bir iletişim stratejisi geliştirememiştir.
* İttifakların Belirsizliği: Geçmiş seçimlerde kurulan ittifakların ortak aday ve strateji konusunda yaşadığı sorunlar, muhalefetin birlikte hareket etme ve kazanma potansiyeline dair güveni sarsmıştır.

Nasıl Bir Türkiye Hayal Ediyoruz? Bizim Yol Haritamız!

Güvenlik Grubumuz olarak, bu mafyatik kuşatmayı kırmak ve Türkiye'yi gerçek potansiyeline ulaştırmak için net bir yol haritası sunuyoruz. Bizim vizyonumuz, siz değerli halkımızla birlikte inşa edeceğimiz, mafyalardan arınmış, üreten, adil ve özgür bir Türkiye'dir:

1. Mafyatik Yapılanmalara Karşı Topyekûn Mücadele: Hangi kılıkta olursa olsun, hangi kimliğin ardına saklanırsa saklansın, devleti ve toplumu sarmış tüm mafya yapılarına karşı sıfır toleransla, hukuk devleti ilkeleri içinde en kararlı mücadeleyi vereceğiz. Devletin tüm kurumlarını bu kirli yapılardan temizleyeceğiz.
2. Üretime Dayalı Ekonomik Bağımsızlık: Faiz lobilerinin değil, üreticinin ve emekçinin yanında duracağız. Tarımımızı yeniden canlandıracak, sanayimizi ve teknolojimizi geliştirecek, rekabetçi üretimle ihracatımızı katlayacağız. Kendi insanımıza güvenen, kendi kaynaklarını en verimli şekilde kullanan bir ekonomik model inşa edeceğiz.
3. Mutlak Adalet ve Hukukun Üstünlüğü: Adaletin tecelli etmesi için yargı bağımsızlığını tartışmasız bir şekilde tesis edeceğiz. Hiç kimsenin hukukun üstünde olmadığını gösterecek, kumpas davalarına ve siyasi güdümlü yargılamalara son vereceğiz.
4. Gerçek Demokrasi ve Kapsayıcı Yönetim: Halkın iradesini en üstün tutan, katılımcı ve şeffaf bir yönetim anlayışını benimseyeceğiz. Dinsel ve etnik ayrımları körüklemek yerine, Anayasamızın güvencesi altında tüm kimliklerimizin ortak paydası olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilincini güçlendireceğiz. Federalizm tartışmalarıyla ülkeyi bölme girişimlerine asla geçit vermeyeceğiz.
5. Onurlu ve Etkin Dış Politika: Ulusal çıkarlarımızı her şeyin üstünde tutarak, uluslararası arenada hak ettiğimiz saygın konuma ulaşacağız. Müttefiklerimizle eşitler arası bir ilişki kuracak, Türkiye'nin jeopolitik önemini hakkıyla savunacağız. Bölgesel ve küresel barışa katkı sağlarken, hiçbir gücün bizi kendi çıkarlarına alet etmesine izin vermeyeceğiz.

Değerli Halkımız,
Bugün ortaya koyduğumuz bu vizyon, sadece eleştiri değil, aynı zamanda çözüm odaklı bir umut çağrısıdır. Bizler, "nasıl bir Türkiye" hayal ettiğimizi biliyoruz ve bu hayali gerçekleştirmek için gereken bilgiye, birikime ve kararlılığa sahibiz. Mafyatik yapılarla mücadele, ancak topyekûn bir toplumsal uyanış ve milli duruşla mümkündür.
Bu zorlu süreçte, sesimize kulak vermenizi, geleceğimizi inşa etme çağrımıza katılmanızı rica ediyoruz. Unutmayın, bu vatan hepimizin; geleceğimiz de bizim ellerimizde!

Saygılarımızla,




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —