Biz Değil Kendi Söylüyor!

Biz Değil Kendi Söylüyor!

Cumhuriyet Üniversitesinde ki yaşanan ve skandal değeri taşıyan bir çok olay gazetemizde çoğu kez yayınlandı. Bu yayınlanan haberlerin hiç birine açıklama getiremeyen Faruk Kocacık ve yönetimi onca haber karşısında sessiz kaldı.

 

Üniversite içerisindeki bu kargaşa da görevde kalmak, görev almak için bu skandal değeri taşıyan olaylar karşısında ya sessiz kalınırken ya da üstü kapatılma yoluna gidildi.

Bunların en bariz örneğini ise AK Partiliyim diyerek hatta bu kimliğini de tescillemek amacıyla 2015 yılı genel seçimlerinde aday adayı olan Rektör Yardımcılığı görevi yapan Hüseyin Yılmaz tarafından gerçekleştirildi.

Cumhuriyet Üniversitesinde yaşanan büyük skandalların ardından Ak Parti`den milletvekili aday adayı olarak başvurusunu yapan Hüseyin Yılmaz`ın adaylık serüveni ilk komisyonlarda biterken AK partinin diğer aday adayları ve AK Parti kulislerinden alınan bilgiye göre ise mülakat esnasında yaşanan bu skandal olaylara ve özellikle kadrolaşmalara yönelik sorulara maruz kaldığı dile getirildi.

Yılmaz`ın 2012 yılı rektörlük seçimleri öncesinde Cemaat yapısıyla birlikte Rektörlük için çıkış yaptığı bunun alt yapısını oluşturduğu ve Cumhuriyet Üniversitesinde Fetullah Gülen Cemaatine yakın isimlerle kendi beyanıyla bir çok görüşme yaptığı kaleme alınmış.

AK Parti aday adayı, Faruk Kocacık`ın rektör yardımcısı olan Hüseyin Yılmaz attığı maillerle bu yapılanmayı açıkça dile getirirken cemaatin abileri ile yaptığı görüşmeleri açıkça belirtmekte yine Üniversite içerisindeki temsilcileri ile de defalarca toplantılar gerçekleştirdiği de belirtilmekte.

Yine Hüseyin Yılmaz`ın kendi anlatımı ile mevcut Rektör Yardımcısı olan Buyruk ile Şencan ve Cevit`in milletvekillerini kafalama operasyonu gerçekleştirdiklerini dile getirmekte.

Hüseyin Yılmaz seçimler öncesinde cemaatle girdiği yapılanmayı ve isimleri birer birer açıklarken Ankara`dan abilerle görüştüğünü ancak kendine de Faruk Kocacık`tan başka gidecek kapı kalmadığını beyan ediyor.

Hüseyin Yılmaz ilahiyatçıdan rektör olmayacağını dile getirirken nasihat verdiğini de belirtiliyor. Yılmaz`ın bu mailden sonra Faruk Kocacık`ın yanında yer bulması, yine milletvekillerinin kafasını bulandırdığı Hüseyin Yılmaz`ın ağzından dile getirilen Buyruk`un rektör yardımcısı, Vakıftaki görevlerinin nasıl verildiği ise makam ve mevkii için profesörlerin nasıl böyle bir çalışma içerisinde olduğu da ortaya çıkmış oluyor.

Yılmaz`ın tatlı parası olarak adlandırdığı yolsuzluk haberlerimizden sonra Personelden sorumlu rektör Yardımcısı olarak soruşturma açmaması, veya açamamasının sebebinin bu cemaat yapılanması ile bir diyalogunun olup olmadığı da merak konusu.

İlahiyatçılıktan dem vuran ve haber yapamazsınız diyerek gazeteciliği öğretmeye çalışan Hüseyin Yılmaz`ın şimdi ne yapacağı ise merak konusu. Faruk Kocacık yeniden rektör yardımcısı olarak atayıp atamayacağı, yoksa olan olayların sorumlusu olarak bir kenarda mı bırakılıp bırakılmayacağı önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak.

Hüseyin Yılmaz`ın kendi tarafından yazılmış olan cemaat yapılanması ile yürümüş olduğu yolu anlatan ve oradaki isimlerin tamamının yazıldığı o mail ise yine gazetemizde önümüzdeki günlerde yer alacak.

Şimdi bu cemaatçi olarak bahsi geçen isimler nerede hangi görevde paralel mücadelesi var mı yok mu?



Nasır
13.04.2015 23:40:33
İlahiyatçıdan rektör bal gibi olur fakat bazılarından hiç bir cacık olmaz..........