Aile içi şiddet, kadın erkek ilişkileriyle ilgili toplumsal sorunlar hakkında köşemde bu konunun uzmanı Psikolog- Aile ve Çift danışmanı Ayşe Melek Taşkın hocamızı konuk ediyorum. Bizleri kırmayıp zaman ayırdığı için kendilerine huzurunuzda teşekkür ediyorum.
1.Merhaba hocam öncelikle sizleri tanımak isteriz Ayşe Melek Taşkın kimdir?
Ayşe melek Trabzon doğumlu hayatında hep yeni şeyler öğrenmeyi seven farklı dünyaları farklı insanları keşfetmeyi seven birisiyim. Bu nedenle meslek hayatımdan önce çok daha farklı alanlarda çalışma imkânım oldu. Ancak ilerleyen yıllarda şunu fark ettim ki; ben daha çok ailelerle, özellikle çocuklarla çalışmayı çok daha fazla seviyorum ve psikoloji alanına yöneldim, hem sosyoloji hem psikoloji alanında eğitim alarak hem toplumsal olarak hem de bireysel olarak çalışmalar yaparak insan yapısını insanlığın doğasını ve beraber yaşamanın dinamiklerini daha iyi anlamak için bu mesleğe yöneldim ve çok da severek çok keyif alarak yaptığım bir meslek hala da yeni şeyler öğrenmeye yeni bilgiler yeni deneyimler öğrenmeyi çok seviyorum bu nedenle;, hem okumayı hem gezmeyi yeni insanlar tanımayı açık birisiyim.
2.Psikolog- Evlilik danışmanı olmanıza etken nedir?
Kalabalık bir ailede yetiştim birkaç kuşağın bir arada olduğu bir aile o nedenle çocuk aile ilişkiler benim her zaman çok ilgimi çeken kısımlardı psikoloji özellikle insanların davranışları bunların etkenleri bu mesleği seçmem de belirgin nedenlerden birisiydi. Aile danışmanı olmaya karar verdiğimde de toplumda bir şeylerin düzeltilmesi gerekiyorsa ilk önce aileden başlanılması gerekiyordu o yüzden ailelerle çalışmanın çok daha bu konuda yararlı olacağını düşündüğümden bu eğitimi almaya karar verdim
3.Eski insan diye tabir edilen yaşlı kesimin evlilikleri uzun sürerken günümüzde evlilikler neden kısa sürüyor?
Eski evliliklerin, daha uzun sürmesi şimdiki evliliklerin daha kısa sürmesi konusu aslında tamamen sosyolojik bir olay insanlar geçmişe baktıklarında aile dinamikleri aile değerleri çok daha farklı nedenler üzerine kuruluyordu. Ancak şu andaki aileler daha çok maddi ve bir takım gelip geçici değerler üzerine kurulduğu için insanların özveride bulunması, aile kurumuna sahiplenmesi ve daha benden ziyade biz olma durumu maalesef azalmış durumda o nedenle geçmişteki ilişkiler çok daha hem kültürel değerleri hem de bir takım birleştirici değerler de yürümekteydi. Evet, o zaman da problemler vardı o zaman da SORUNLAR vardı ancak insanlar bunları bir tık manevi değerlerle bir takım kültürel değerlerle ya da kendi ailelerinin içerisinde çözümleyebiliyorlardı. En önemli şeylerden birisi de artık insanların birbiriyle konuşmaktan uzak tamamen bireysel bir yaşantıya yönlendirmeleri de büyük etkisi söz konusu
4.Evliliklerde ekonomi geçim dışında boşanma sebepleri nelerdir?
Günümüzde, boşanma sebeplerini aslında birçok neden sayabiliriz: ekonomi belki bu sıralamada birkaç basamak aşağıda olabilir. En önemli nedenlerinden birisi insanların evliliğe başladıkları ya da evlilikte yükledikleri anlamın bitmesi ile alakalı bu da kişinin paylaşımların azalması insanların artık özveride bulunmaktan vazgeçmesi ve bencilleşmesi, duygusal uzaklaşmalar, aile ve çevre baskısı, ailelerin müdahale iste diyebiliriz gibi vs. Etkenler boşanma nedenleri arasında çok kısıkça karşımıza gelmekte.
5.Yıllara göre kıyaslandığında boşanma oranı- evlilik oranını geçmiş düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Bu arada şuan da tam olarak yani kıyasladığımda yani boşanmaların evliliği geçtiği olarak tam olarak söylenmez. Ancak şunu söyleyebilirim; evet yıllara göre boşanma oranları daha fazla artmakta bunun nedeni yukarıda saydığım nedenlerin etkisi insanların iletişim kurmakta problem yaşaması, özellikle dijital Dünya aile hayatımıza etkisi artı kadınlarca rollerinin değişmesi ve bununla birlikte,tabii ki ailenin üzerindeki manevi değeri değerin yok olmasıyla alakalı olarak bu artışın olduğu söyleyebilirim.
6.Sizce aşk evliliğimi mantık evliliğimi daha önemli?
Aşk evliliğimi mantık evliliğime deyince şöyle tabii ki sevgi olmalı mutlaka çünkü biz maddi ve manadan yaratılmış varlıklarız duygusal olarak bir bağında oluşması evliliğin daha güçlü olmasını sağlar ancak burada sadece sevgi yeterli mi değil mutlaka kişinin evlilik içerisinde neyi isteyip neyi istemediğini mantıksal olarak da bilmesi gerekir.
7.İlk evlilik yapacak gençlerin istekleri, evliliğin önüne geçmesine ne diyorsunuz?
Aşk evliliğimi mantık evliliğime deyince şöyle tabii ki sevgi olmalı mutlaka çünkü biz maddi ve manadan yaratılmış varlıklarız duygusal olarak bir bağında oluşması evliliğin daha güçlü olmasını sağlar ancak burada sadece sevgi yeterli mi değil mutlaka kişinin evlilik içerisinde neyi isteyip neyi istemediğini mantıksal olarak da bilmesi gerekir.
8.Yeni evlenecek gençlere ne önerirsiniz?
Şunu tavsiye ederim; mutlaka bir evlilik danışmanından gidip bir seans evlilikle alakalı evlilik nedir? Aile olmak nedir? Ve buranın sorumlulukları nelerdir? Ve karşılıklı olarak ne isteyip istemedikleri ve burada nelere dikkat etmeleri gerektiği ile alakalı destek almalarını öneririm eğer böyle bir imkân yoksa ya da gitmek istemiyorlarsa onlara şunu ifade etmek isterim bir evlilikten beklentiniz nedir? Ve bununla ilgili beklentileri mutlaka birbirleriyle konuşmalarını öneririm.
9. İkinci evliliğini yapan insanların daha mutlu oluyormuş doğruluk payı nedir?
Bu kişiden kişiye değişen bir durum yani insanların ikinci evliliklerinde daha mutlu olmaları aslında şöyle birinci evliliklerinde yaptıkları ya da karşılaştıkları sorunları, ikinci evlilikte karşılaşmamak için daha dikkatli olmaları kendilerini daha iyi tanıyor olmaları evlilik içerisindeki rollerini daha iyi farkında olmaları bu ister istemez tabii ki ikinci evlilikte daha deneyimli olmaları ile alakalı olabilir yine belirteyim bu tamamen kişilere bağlı bir durum.
10.Aşk geçici sevgi kalıcı deniliyor aşkın ömrü kaç yıl?
Bu ilginç bir soru aşk ve sevgi farklı farklı duygular. Aşk genellikle yoğun duygular, tutku ve çekim içerir. İlk dönemlerde çok güçlüdür, heyecan verir, ilişkiyi başlatır. Sevgi ise zamanla gelişen, bağlılık, güven, saygı ve emekle büyüyen daha derin bir duygudur. İlişkinin uzun ömürlü olmasını sağlayan asıl bağ genellikle sevgidir. Aşkın ömrü bilimsel olarak sekiz yılda 36 yıl arasında uzayabilen bir süreç olarak bilim adamları bunu değerlendiriyor burada özellikle beyinde salgılanan seremonin ve dopamin hormonu sürekli aktif hale getirir buranın uzun olması kişiden kişiye değişebilecek bir durumdur
11.Aşk dengesizlik işi midir?
Her şeyde olduğu gibi duyguları dengede yaşamak bizim için en sağlıklı olandır. İşte burada eğer bizim işlevselliğimizi bozuyorsa yani hayatımızda bir takım olumsuzluklar ya da hayat dengemizi bozuyorsa evet aşk dengesizlik oluşturur. Ancak buranın dengede olabilmesi bizimle alakalıdır bu bazen bağımlılıkla alakalı da dengesizlikler oluşabiliyor o nedenle tamamen aşk dengesizlik diyemeyiz.
12. Evlilikte aileler önemli midir? Ailenin yetiştirdiği çocuk tahsiliyle farklılık gösteremez mi?
Bu konu, aslında evliliklerde çok dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi. Aile tabii ki evlilikte çok önemli çünkü biz bütün dinamiklerimizi değerlerimizi aileden alıyoruz ve biz kadın olmak nedir erkek olmak nedir eş olmak nedir ve aile olmak nedir burada öğrendiğimiz için buradaki öğrenilen tanımlar kendi Çekirdek ailenize taşıyoruz o nedenle kişinin ailesinde duygular nasıl paylaşılır tartışıldığında nasıl çözülür sevgi nasıl ifade edilir bunları iyi gözlemlemek gerekiyor çünkü kişi oradan kazandığıyla kendi ailesini inşa eder eğitim yaptığım danışmanlıklar da şunu görüyorum çok da etkili olmuyor çünkü biz o kök Teki aldıklarımızdan çok ayrışamıyoruz burayı yapılandırma noktasında çok da bir dönüşüm oluşturamıyoruz bu nedenle mutlaka ile çiftlere bunu tavsiye ederim evlenecek çiftlere elinizdeki kişinin lütfen kök ailesine bakın ailedeki dinamiklerine bakın ve ona göre seçiminizi yapın diye önerilerde bulunuruz.
13.Kadına şiddet konusunda, kadının yetiştirdiği çocuk neden kadına şiddet uygular?
Aslında erkek olmak nedir ya da kadına karşı nasıl davranır konusu ailede öğreniyor. Baba şiddet uygulayan, anne şiddete maruz kalan rolde olursa; çocuk bu ilişki biçimini “normal” ya da “evliliğin parçası” gibi algılar. Burada model olma yani babanın model olması ve çocuğun da bunu model alması ile alakalı bir durum yine nesiller arası aktarımla alakalı bir durum yani soydaki erkeklerin nasılsa ben de o soya ihanet etmemem için öyle bir erkek olma inancı bazen karşımıza çıkar. Şiddet gören ortamda büyüyen çocuk, güç ve kontrolün “zorbalık” ile sağlandığını öğrenir. Yeni kişinin evlilikteki güç mekanizması olarak burayı gördüğü için şiddet uygulama durumu söz konusu olabilir yine buna birçok neden de eşlik edebilir.
14.Çocuğu yetiştiren annedir fakat çocuk neden babayı örnek alır?
Burada genelde toplumsal olarak çocuğun eğitimini anne üstlenir ancak çocuk daha çok babayı rol model alma durumu söz konusu olabiliyor bunun nedenleri arkasında daha çok otorite kimse aslında onun davranışları daha çok kopyalanır ya da onun nasıl davranışlar sergiledi tutumlar sergiledi rol model alınabiliyor bu nedenle bu toplumsal değerlerden kaynaklanıyor olabilir ya da annenin daha zayıf göründüğü durumlarda babanın burada rol model olarak alınması durumu olabiliyor bu tabii ki her ailenin dininde farklı bir şekilde karşımıza çıkar eğer böyle oluyorsa bunların altında daha çok bu nedenle yatıyor diyebiliyoruz yani babanın otorite olduğu annenin daha pasif kaldığı ve çocuğun oradaki ebeveynine karşı olan ilgi ve alakasıyla yakınlığı ile alakalı da olabiliyor.
15.Evlenecek olanlar ve evli çiftlere ne tavsiye edersiniz?
Kadın ve erkek olarak karşı cinsle alakalı mutlaka bilgi sahibi olmalarını kendini tanımalarını kendi duygularını tanımalarını yine evlenecek kişilerin evlilikten beklentilerini ne isteyip ne istemediklerini iyi bilmelerini buna göre seçim yapmalarını öneririm evlilik içeresinde olanlara evlilikten önce evlilik bir seçim sonrasında bir kabul olduğunu bilmelerini evlilik içerisinde mutlaka SORUNLAR olacaklarını yaşadıkları sorunları konuşarak özellikle iletişim konusunda kendilerini geliştirerek çözmeye çalışmalarını ve eğer burada takılıyorlarsa ve aşamaları durumlarda burayı halının altına atmaktansa mutlaka destek alarak Çözmelerini öneririm.
16-Evlilikte yaş farkı önemli mi? En fazla ne kadar yaş farkı olabilir?
Olgunluk farkı: Yaş tek başına belirleyici değil, asıl önemli olan duygusal olgunluk, hayattan beklentiler ve yaşam tarzıdır
Ortak dönemler: Çiftler benzer hayat evrelerindeyse (ör. Kariyer, çocuk planı, sosyal çevre), yaş farkı sorun olmayabilir.
Toplumsal algı: Çevre baskısı, ailelerin onayı, sosyal yargılar büyük yaş farklarında daha çok gündeme gelir.
On yaşa kadar aslında yukardaki saydığımız nedenlere bağlı olarak çok sorun yaşamadıklarını gözlemlemekteyiz. Buraya şöyle de diyebiliriz beş ya da on yaş farkına kadar evliliklerde çok sorun yaşanmadı ancak on yaşın üstündeki yaş farkında boşanma nedenlerinin daha fazla arttığını görmekteyiz bu yine kişilere çiftlere beklentileri aile yapılarına göre kültürel durumlara göre değişebilecek bir durum
17.Hocam röportajımızın sonuna gelmişken okuyucularımıza ne demek istersiniz?
Bu kıymetli sorular için ve bu röportaj için çok teşekkür ediyorum inşallah yine daha farklı konular ve sorularla beraber farklı röportajlar yapmak dileğiyle..