Bir önceki yazımda Devlet, Hükümet, Millet kavramlarını yeniden hatırlatmaya çalışmıştım bu defada Anayasa diyelim mi?
“Anayasa; Ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir.”
Modern anlamda Avrupa’da 18. Yüzyıl itibari ile başlayan Anayasal süreç, bizde de 1808 yılında imza altına alınan Sened-i İttifak’la başlangıç kabul edilmektedir.
Anayasal metinlerin ilkleri olarak; MÖ. 24. yy Lagaş kralı Urukagina'nın Emirnamesi, MÖ. 18. yy Babil’de Hammurabi Kanunları, MÖ. 6. yy Solon Anayasası, MÖ. 5. yy Roma Hukukunun temelini oluşturan 12 Levha Kanunları, karşımıza çıkmakta. 1215 yılında Magna Carta ile Birleşik Krallıkta ilk defa Kralın yetkileri kısıtlanmıştır, 1628 Haklar Dilekçesi, 1689 Haklar Beyannamesi v.b. Anayasal metinlerle keyfi yönetimlerin önüne geçmek adına siyasi iktidarlar kısıtlanmış, bir nebze olsun bireysel özgürlükler koruma altına alınmıştır.
1789'da Fransa'da, İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi, 1776'da Amerikan Bağımsızlık Bildirisi modern anlamda Anayasaya geçişin ilk basamakları arasında yer alır.
Detaylarına çok girmemeye çalışarak (meraklısı ilgili metinlere internet ortamında rahatlıkla ulaşabilir) Anayasal süreçle ilgili bilgiler vermeye çalışacağım. Türkiye’de 200 yılı aşkın süredir devam eden Anayasal süreç zaman zaman sekteye uğramış olsa da, 1808 yılında ilan edilen Rumeli ve Anadolu Ayanları ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan Sened-i İttifak ilk Anayasal metindir.
3 Kasım 1839 tarihinde Tanzimat Fermanı ilan edilmiş sonrasında ise 1856 yılında onun tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı ilan edilmiştir.
1876 yılında ilan edilen Kanun-i Esasi ile meşrutiyete geçilmiştir. Şekil ve kriter bakımından 12 bölüm ve 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasi ilk Anayasa’dır. II. Abdülhamid 1877 yılında Osmanlı - Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya almışsa da, 1908 yılında tekrar yürürlüğe koymuş, böylece II. Meşrutiyet dönemi başlamıştır.
31 Mart Vakası’nın ardından II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi ile 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapılarak 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline getirilmiştir.
23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan ilk Büyük Millet Meclisi, 20 Ocak 1921 tarihinde Teşkilât-ı Esasîye Kanunu kabul etmiş, devletin rejimi, dini, dili, başkenti, başkanı gibi unsurlar belirlenmiştir
1924 yılında kabul edilen Anayasa ile geçmişten gelen sorunların çözümlenmesi hedeflenmiş ve bu Anayasanın, kuvvetler birliği görevler ayrılığı ilkesini benimseyen meclis hükûmeti sistemi ile parlamenter sistem arasında karma bir hükûmet sistemi kurduğunu söyleyebiliriz.
1924 Anayasasının ardından Askeri darbeler sonrası düzenlenerek halkoyuna sunulan Anayasalardan 1961 Anayasası % 61,5, 1982 Anayasası ise % 91,37 oyla kabul edilmiştir.
Dünya ve ülkemizde gerçekleşen Anayasa düzenlemelerine ilişkin temel başlıklar halinde söyleyebileceklerimiz aşağı yukarı bunlardan ibarettir. Bazı maddeleri üzerinde bugüne kadar zaman zaman kısmi değişiklikler yapılmış olsa da, yukarıda dediğimiz gibi devlet ve vatandaş ilkelerini düzenlemeyi esas almış son Anayasamız olan 1982 Anayasasının devlete ve biz vatandaşlara verdiği bazı haklara kısaca bakalım isterseniz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
Kanun Numarası : 2709
Kabul Tarihi : 18/10/1982
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı : 17863 (Mükerrer)
Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
….
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Madde 25 – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
…..
Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.
……
Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
….
Haftaya görüşmek umudu ile…
o_karahan@hotmail.com